14 Mayıs 2010 Cuma
11 Mayıs 2010 Salı
4 Mayıs 2010 Salı
KOSMOS
Dünyada iyiler ve kötüler vardır. İkisi de sonuçta aynıdır.
Hem çok büyük hem de hiçbir şey. Kosmos. Hem mucize hem de felaket.
Çok iddialı bir film Kosmos. İnsanlığa, sisteme, politikaya, inanca, önüne gelen her iktidar biçimine vuruyor. Aylaklığa davet ediyor açık açık. Doğallığa davet ediyor. Aşka davet ediyor. O davet ettikçe insanlık yarattığı mucizeleri unutuyor. O'nu yok etmek istiyor. Kendini yok etmek istiyor.
Not: Porco ile film izlemek güzeldir.
29 Nisan 2010 Perşembe
Hastalıklı Filmler - Breathless AKA Serseri Aşıklar
Serseri aşıklara yeniden ve bu kez derinlemesine dalmak üzereyim. Herkesin mutlaka izlemesini tavsiye edeceğim filmlerden biri.
Patricia Franchini: I don't know if I'm unhappy because I'm not free, or if I'm not free because I'm unhappy.
Patricia Franchini: What is your greatest ambition in life?
Parvulesco: To become immortal... and then die.
Patricia Franchini: Do you know William Faulkner?
Michel Poiccard: No. Who's he? Have you slept with him?
28 Nisan 2010 Çarşamba
Yaşamanın Yerçekimi
Şimdiyi yaşamak var; tüm odalarda kış-yaz-bahar, yerini eski bir dumana bırakır. Alkolle beslenen çiçekler, kırılgan saatler, koku, ter biter. Çiçekli olacaksa kahvaltı olur rengi; daha fazla şaşırtıcı. Moleküllerime kadar parçalanacaksa düşüncelerim; güneş ışığının acı kalabalığı ile olur.
Büyücünün benimle paylaşmadığı giz; ölüm. –yüzü olsa; insana benzer değil- siktir! ölüm açıkça nasıl anlatılır?
Sana ne fısıldadı büyücü diye sordum,
Kim bilir diye cevap verdim kendime
Patlamak istiyorum. Ölüm ve hastalık döngüsünü yok ederek kırmak istiyorum. Kendim için doğru olmak istiyorum. Bütün bu palazlanıp duran yalancı yaşam ritüelleri (iş-yemek-uyku-yol-iş) irademi hırpaladıkça; hissettiğim gibi sen ve ben ve yaşam ve ölüm parlaklığı içerisinde ayakta kalacağım.
Tarih, sadece kural arayan insanların sevdiği bir şey. Düşünceyi kumaş gibi keser, diker ve yeniden biçimlendirir. Kişisel tarihimi yıkıp ölümü yok etmek için savaşacağım. Hiç varolmamış gibi yeniden yapacağım kendimi. Durmadan yeniden. Yeniden seveceğim. Yeniden aşık olacağım. Yeniden yürüyeceğim ezberlediğim yönleri. Her defasında yeniden keşfedeceğim. Her defasında yaşamanın ne demek olduğunu yeniden öğreneceğim. Belki bu şekilde yok olmayı yenebilirim. Belki bu şekilde zihnimde biriken zehri farkında olmadan kaynağa dönüştürebilirim.
Büyücünün benimle paylaşmadığı giz; ölüm. –yüzü olsa; insana benzer değil- siktir! ölüm açıkça nasıl anlatılır?
[Bir başka yerde evimiz var ve geçmişimiz bu evde birikip bizi bekler. Yaşamın sayacı zaman mı, uzaklık mı yoksa başka şehirler mi bilmeden nefes alır veririz içine. Ne için bekliyoruz; dünyanın kenarına gelip geri dönmekten başka nedir yaptığımız. Görkemli, anıtsal varlıkları yıkmadan; sakin, bağımsız ve müziği bükerek yaptığımıza yaşamaktan başka ne isim veriyoruz]
Sana ne fısıldadı büyücü diye sordum,
Kim bilir diye cevap verdim kendime
Patlamak istiyorum. Ölüm ve hastalık döngüsünü yok ederek kırmak istiyorum. Kendim için doğru olmak istiyorum. Bütün bu palazlanıp duran yalancı yaşam ritüelleri (iş-yemek-uyku-yol-iş) irademi hırpaladıkça; hissettiğim gibi sen ve ben ve yaşam ve ölüm parlaklığı içerisinde ayakta kalacağım.
Tarih, sadece kural arayan insanların sevdiği bir şey. Düşünceyi kumaş gibi keser, diker ve yeniden biçimlendirir. Kişisel tarihimi yıkıp ölümü yok etmek için savaşacağım. Hiç varolmamış gibi yeniden yapacağım kendimi. Durmadan yeniden. Yeniden seveceğim. Yeniden aşık olacağım. Yeniden yürüyeceğim ezberlediğim yönleri. Her defasında yeniden keşfedeceğim. Her defasında yaşamanın ne demek olduğunu yeniden öğreneceğim. Belki bu şekilde yok olmayı yenebilirim. Belki bu şekilde zihnimde biriken zehri farkında olmadan kaynağa dönüştürebilirim.
Kaydol:
Kayıtlar (Atom)