14 Şubat 2010 Pazar

together in electric dreams





Kaç rüyaya bölündü sayısız uyku. Kaçının uyanışlarında İzmir’in banliyösünde bahçe manzarası, kaçında sokak arası gürültüsü, İstanbul Boğazına sabah inen sis oldu. Kaç uykunun içerisinden başka şehirlerde uyanmak geçti. Hayallerin bağlandığı kanallardan kaç rüya geçti. Kararsız ve sessiz oturmalardan kaç hayal geçti. Geçip gidenin içerisine nasıl bağladı bizi hayaller.

Aklım yok
Yüreğim buz
Mutluyum
Aman ne masal

Demişti yazarın biri, bu manzumeye bağlandı hayallerin rüyaya aktarılmayan bir bölümü. Bu bölümün sonunda çıkan canavarı uykumda yendim ve uyandığımda Yalova’da sessiz bir pasaja bakıyordum.

Günün birinde uyandığım Eskişehir’de bir sokak ortasının üzerinden kaç hayal geçti. Bu hayaller nasıl da hayatımın içinden geçti. Şarkılardan çaldığım duygular kendime ait olanları geçti. Keşfedilip bana hediye edilen şarkıların sayısı, kendi keşiflerimi geçti.

Susmak yoruyor beni, konuşmak ise ağır ve nemli. Susarak dinleyelim içimizden geçen şarkılarda birbirimizi.

i see you everyday
i don't have to try
i just close my eyes
i close my eyes

1 yorum:

De diyeceğini!

Not: Yalnızca bu blogun üyesi yorum gönderebilir.

About